6 Eylül 2013 Cuma

OKU

200 miligram. Hergün, düzenli olarak 200 miligram. Kimyasal.
Sabah, akşam. Etti 400. Laboratuvar'da yapılıyor.
Atıyorsun, sözde seni düzeltiyor.
İyi oluyorsun, adı antidepresan ya, depresif tüm yönlerini
negatif hale getiriyor..Kuş gibi, tertemiz oluyorsun..
Sözde..
İşte bunun yüzünden,

Naber lan karakterini ve cibiliyetini siktiğimin yüzsüz yavşağı?
Ben evvelki gün bunu bıraktım yine,
Yıllar sonra yeniden kullanmaya başlamıştım, yine bıraktım.

Niye yaptım söyleyeyim mi?

Çünkü sen (ki sevdiklerim ve düşündüklerim kendilerini tenzih ettiğimi anlayacaklardır) ben zamanında yine bu
mereti kullanırken ne yaptın? Salgılattığı serotonin yüzünden istemsizce güler yüzümle karşılaştın, insaf gördün,
insanlık gördün. O zaman ne yaptın? Çirkin ve öfkeli suratından uzak, bağırıp çağırmayan, kavga gürültü çıkarmayan, siklememezlik etmeyen, pamuk gibi, bal ne ki, şeker ne ki, nur yüzlü bir adam buldun karşında. Peki o zaman ne yaptın?
Baktın ses etmiyor, gülüp geçiyor, eyvallah diyor, kırmıyor, ince ince çöreklenmeye başladın değil mi? Rakı masasında, poker masasında sözler aldın, verdiğim sözleri de tutarım ya, hiç bir istediğinde aklın kalmadı. Salağa yatmama rağmen, göz göre göre orospu çocukluklarından vazgeçmedin değil mi?
Hesap sormadım hiç değil mi? Hoşunuza gitti. Kendini yürek yemiş gibi, ikili ilişkilerde de ses etmedikçe üstelemeyi, ısrar etmeyi, bana benim size davrandığım gibi davranmayı öğrendin ve bunu bir alışkanlık haline getirdin değil mi? Sonra ne oldu, bir gün ben yine eski ben oldum, herşey eskiye döndü, sen yine adam oldun. Efendi oldun.
Ne kadar gıcık ve kötüydü değil mi? Hiç olmasını istemezdin..

İşte yine çok uzun zaman sonra, ben bunların herbirinin tek tek yine yaşanacağını göze alarak başladım bunlara. Psikiyatr bi karı vardı, yazdı, ''lan sanırım biraz ihtiyacım var'' dedim, başladım. Aha, gel gelelim sence ne oldu? Oldum mu yine sana pamuk şekeri? Bayıldın !
Tam istediğin gibi olmaya başladım yine. Oğlum ben her ne kadar müdahil olamasam da kafam çalışmıyor mu benim amına koyim? Bunu da anlamıyor musun?
Görmüyor, hatırlamıyorum mu zannediyorsun kuş kadar beyninle? Ama ben senin ne istediğini, ne yapmaya çalıştığını biliyorum.

Askerde dağ, tepe, kan, leş, ceset dolaştım. Oradayken karar vermiştim. Artık sivilde iyi bir adam olacağıma dair. İyi olmam gerektiğine, hayatın aslında fazla düşünmeden, plan program yapmadan, ali cengizlere başvurmadan yaşanması gerektiğine. Geldim, kararımı uygulamak istedim. İyi olacaktım. Olmam gerekiyordu.
Az biraz bocaladım bir süre, eşten dosttan kaçtım, kimseyi görmek istemedim. Tabi düşünce şeklim değiştiği için hesap etmediğim birkaç şey oldu, üstesinden geldim sayıldı. Ama baktım sinir stresle bu iş olmuyor, yazdı işte karı, yine attım bunlardan.
Kimyasal. Laboratuvar'da yapılıyor.

Ulan onursuz, haysiyetsiz, köyündeki tüm akrabaları ölesice pezevenk, sen yine gördün bu durumu değil mi? Yine tam istediğin kıvama gelmiştim ben?
Sinsi piç. Ben hepsini görmüyor muydum? Daha önce de yapmamışmıydın, görmediğimi mi sanmıştın? Kısa şortlu görünce tavrını sikemeyeceğimi, istesem elimi karnına sokup iç organlarını aşağı dökemeyeceğimi mi sandın? Senin beni görmeye alıştığın yerlerde görmeyince, ben platin saçlı, kırmızı dudaklı karılarla nerede akşam orada sabahı bırakınca, dirildin mi lan? Şevk mi geldi damarlarına? Ezildik, yıkıldık, bittik mi sandın?

Biz hayatı kendimizce normalleştirmiştik oğlum, insanca yaşamaya, farklı tatlar yaşamaya, sevmeye-sevilmeye falan çalışmıştık.. Onu da beceremiyoruz gerçi bu kafayla..

Bak dün gece hayatın başı ağrıyordu, benim de canım sıkılınca gece saat iki gibi indim aşağı, benim köpeğin fazladan bir yirmi kiloluk maması vardı, aldım elime kovaları, sokak köpeklerine yedirdim. Çok var bizim burada. Bir ıslık çal yirmi tane toplanır başına otuz saniyede. Altımda şort, ayağımda terlik yine.
Görsen çok gülerdin kesin. Gülersin çünkü sen taallukatını siktiğimin, böyle şeylerden anlamazsın. Size ayıp, size varoş böyle şeyler.

O köpeklerin insanlaşmasını göremezsin başını okşadıkça. Ama senin başını iki okşayınca biz senin köpekleşmeni çok iyi görebiliyoruz merak etme.

Hayvan sevmez, kendini seven, hayvan olduğu için kendini sevmediğini de bilemeyen sen bre göt yalayıcı !

Ruhunu, hayalini siktiğim. Köpek dedim sana, üzüldüm. Sen bir sokak köpeğinin kuyruğu ol, ben seni alnından öpeyim.

Sen zannediyordun ki, biz yine gülüp geçeceğiz, sen de bu yavşaklığına devam edeceksin, tertemiz geçinip gideceğiz değil mi?
Değil! Bu sefer gülüp geçmeyeceğim. Ama sana acı çektireceğim. Sana ne yapacağım biliyor musun?

Bu zamana kadar yaptıklarının hesabını teker teker soracağım senden. İnleyerek yalvarmanı duymayacağım bile.
Pazartesiden itibaren şortu çıkarıp lacileri çekiyorum tekrar,
Haberin olsun.

Artık bu saatten sonra sen düşünecek, umursamaz tavrımın hastası olamayacaksın. Azıcık işimiz var seninle.
Götünden fitil fitil getirince, efil efil olacaksın..

Saygılar falan diye biter böyle yazılar ama,

Sana Acılar olacak malesef.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder