11 Mart 2009 Çarşamba

Yüzümdeki kara leke

Şurada iki kelime bişey yazmaya kalksam, bir uçtan başlasam, sonunu bir şekilde bağlayamamaktan korkarım hep. Konuşurken de bu böyle. Ama o biraz daha zayıf.
Çocukken Milli Vanilli'yi iki kişi zannederdim ki öyleydi zaten.
Çamaşır makinasına renklilerle beyazların birlikte konulmayacağını da bilirdim.
Büyüdüm,yine biliyorum.
Renk skalasındaki en koyu ve en çirkin siyahı seçip giyerdim hep sinirli olduğum günler.Bu genelde haftanın 5-6 gününe tekabül ederdi.Sonra sonra renkli şeyler alıp giymeye başladım.Zira hala siyahlar aynı siyah,hala çıkaramadım bi türlü.
Mesela bilir misiniz ki ben 16 yaşına kadar kot pantolon giymedim?Hep kumaş pantolon giyerdim,olmadı fitilli kadife.Ama yine siyahtılar.
Öyle yerlerde büyüdüm çünkü.
Mertlikten,delikanlılıktan ödün verilmeyen mahallenin çocuklarından biriydim.
Çok para biriktirip bir mobilet almıştım hatta kendime.Ensem de uzundu,paçayı da kıvırırdım ayağım takılmasın diye,üzerimde bi atletle,üstüne yatardım.
eeeeeeeeeeeeeeeeee diye ses çıkaran bişeyle etrafı turlamak,arkadaşlarla başka mahallelere gidip kavga etmek,hoşuma giderdi çünkü.
Gariban bacım da 20 yaşına kadar rahat yüzü göremedi.Kızcağız Ankara'da otururken bile,en ufak bişeyde atlar gider,zehir zindan ederdim hayatı,dönergelir,evime otururdum.
Bunun annenin,babanın masters degreesiyle,başarılarıyla,özgürlüğümüze düşkünlüğüyle falan filan hiç alakası yoktu.
Sadece seviyordum.11 yaşında sigaraya başlamayı,kolej piçi diye benimle eğlenmelerini değil belki ama,o mahallenin kenarındaki çingeneleri,atari salonlarının kapılarındaki kavgaları,benden çokça yaş büyük çocukları köşeye sıkıştırıp korkutmayı seviyordum.
Nedenini de bilmiyor,sorgulamıyordum.
Daha sonra ergenliğe adım atınca,kızlar falan çekmeye başlayına dikkatimi,onların ve çevremin,benim o arkadaşlarımın maganda,kıro olduklarını,parmaklaişaret ettiklerini görmeye başladım.
Halbuki ben senin sıra arkadaşın,belki en sevdiğindim ama bilmiyordun ki ben onları senden çok seviyordum.
Ben onların bayrak tutanıydım hatta,önde gideniydim.
Bunu neden görmüyordun peki?
Çünkü sen yavşak bir titrin,statü sembolü okulunun,ailenin bir parçasıydın değil mi?
Elit kesimi temsil ediyordun ve 21 vites bisikletine bakıp mahallede çocuklarınsenden bir tur istemesi hoşuna gidiyordu.Onlar beşyüz binlik kames topu patlamasın diye çocuğunu korur gibi kollarken,sen şunu oynatırım,bunu oynatmam'ın peşindeydin.
Ama ben senin de iyi-kötü yönlerini tanıdım,bildim.Onların da.
Okudun ettin,doktor oldun,mühendis oldun,babanın şirketinin başına geçtin,belki kariyer planlaması yapıyosun,onlar da belki tinerci oldular,jiletçi oldular,kimisi öldü gitti,kimisinin çocukları var geçim sıkıntısı çekiyorlar.
Ama hep onlardan korktun.
Şimdi de yolda görsen geçersin karşı kaldırıma,koluna girdiğin kız arkadaşına çaktırmamaya çalışarak,höt dese bitanesi,topukların götünevura vura kaçarsın.
Çünkü dillerini bilmiyorsun.Belki işvereninin önünde tam bir beyefendi profili çiziyor olabilirsin,ama onların dillerinde bu nedir,bi fikrin yok.
Müslüm Gürses,Teoman'la düet yapınca çok severim diyorsun,dinledin mi hiç esrarlı gözler' i?Radiohead falan dinlerken sözlerini iyi anlayayım diye açıp liriklerini okumayı biliyorsun da,aynı mahalle'de oturduğumuz Selahattin Özdemir'i tanırmıydın?
Seni sevsem de arkadaşım,her ne zaman hayatıma girmiş olursan ol,seni ne kadar seviyor olursam olayım,kendin olduğunu zannederken yavşağın,şahsiyetsizin teki olmanı sevmiyorum bi türlü.Özentiliğini sevmiyorum.Nereden geldiğini unutmanı sevmiyorum.At gözlüklerini de öyle.
İnan seninle içtiğim Jack'ten çok daha kaliteli geliyor onlarla içtiğim şişe Efes.
Ve şimdi sen bilmiyorsun ki,soru sorduğun,danıştığın,fikir aldığın,önemsediğin,saygı duyduğun,hep olmak istediğin,ego manyağı,kibir kralı beni,insanlara kardeşim,çok sevdiğim diye tanıtırken,aslında onları tanıştırıyorsun.Onları seviyorsun da,farkında olamayacak kadar gerizekalı bir düşüncenin örneğisin.Değişmeyeceksin de.
Oyüzden beraber yürürken,benkaldırımı değiştirmediğimde,oturupbir tinerciyle konuştuğumda, karnını doyurduğumda,bana şaşırma.
Bu insaniyetimden ya da korkusuzluğumdan değil,onlardan biri olduğum için böyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder