17 Mart 2009 Salı

İki kutu Efes Pilsen,
Seni çok özledim bir bilsen,
Arzu ile kucaklarım,
Eğer Judy Jetgil isen,

İşte böyle gudik bir doğaçlama ile başlamak istedim sözlerime.Başarısız bir Hurşit Yenigün güzellemesinden feragat etmemiş olan bir nesil olarak kah ''ah o gemide ben de olsaydım'' kah ''çillibom'' gibi çalışmaları dinlemişliğimiz, level atlayanımız olmuşsa,bu şarkılardan mırıldanmışlığı bile vardır!
(birden aklına geldi ikisinin de melodisi itiraf et!)
Neyse,nasılsa bu bizim başarısızlığımızın bir emaresi değil.
Ama nedense bir sokak arası ağdacısı hüznündeyim günlerdir.O neşeli,şen şakrak gülüşleri,dedikoduları ardına ani susuşları içindeyim. Can yakan bir iş yapmalarına rağmen, tıpkı iğneciler gibi ellerinin hafif olduğunu ispatlama çabalarının odak noktasıyım sanki.Donuk gözlerle yönelttiği ''paketi de alalım mı abla?'' sorusunun cevabı gibiyim.Bekleyiş içinde anlık bir can yanışıyım.Ağdacılar hakkında bu kadar bilgiye sahip olmanın merakıyım.
Bir süper kahramanın sosyal ve heyacanlı bir günden sonra eve geldiğindeki yalnızlığıyım.Loserlığıyım onların ben.Evet.
Tadına bakılmayı bekleyen bir parça uranyum gibiyim.Uranyum yenmez dediğini duyar gibiyim.Ona bakarsan bana göre de sushi yenmemeli.
Dün ben mesela bişeyi çok merak ettim.Bir arkadaşıma uyurken balina gibi olduğundan,bir türlü uyanmadığından dem vurdum.Sonra balinaların uyuyup uyumadığını merak ettim,araştırdım,uyuyorlarmış.
Ama nasıl uyandıkları konusunda bir veriye rastlamadım şu ana dek.Çünkü daha evvel cep telefonunun saatini kuran ya da çalar saati olan bir balina tanımıyor olduğum için,bi kere balinalardan özür diliyorum.
Belki koala gibi uyuyorsun diyebilirim.Çünkü onlar mıymıntı hayvanlar.Kesin zor uyanıyorlardır.
Ben mesela anında uyanırım.O zaman ben de minik,tüyleri kabarmış,sempatik ve üşüyen bir serçe gibiyim.Çünkü onlar da ota boka uyanır,uyanmakla kalmayıp bir de kaçarlar.Serçeler şehirlerin küçük pezevenkleridirler.
Domatesin de kilosu üç lira olmuş.Bugün domates aldım,ekmek aldım.Bayadır yapmadığım bir aktiviteydi,çocuksu duygularımı hareketlendirdi para üstüne yaptığım minik dokunuşlar.Eskiden yaptığım gibi eve koşarak gitmeyi hayal ettim.
Daha hayal bitmeden,saçmaladığımı farketmem uzun sürmedi.
Sürrealist bir Nihat Doğan aforizmasıyım istemsizce söylenmiş.
Şu anda aklıma gelen kemiksiz kuzu pirzolanın üzerinde eksik olan kekiğim.
Dikkat ettim de deminden beri hep yeme-içmeden bahsetmişim,demek hayvanın tekiyim.
E insan da hayvandan gelmedir nihayetinde diyerek Darwin'e selam
çakıyor,yoo dostum yooo insan hurmadan gelmedir diyen pek sevgili din bilgini Yaşar Nuri Öztürk'e bişey demiyorum.Diyemiyorum çünkü.Az önce aynaya baktım,tamam kafa biraz andırıyor hurmayı ama,bilmiyorum.Aklım çok karışık.
Bu arada yakında beni dolandırıcılıkla suçlamalarından,evim üçüncü katta olduğu,
ve attıkları taşları yetiştirebilecek deliyürekler, yiğidolar olduğu
için,taşlanmaktan korkmaktayım dostlar!
Safiye'nin kafasını karıştıran Faik gibiyim,sürekli kapımı çalıyorlar,
hediyelere boğuyorlar beni.Kutu kutu çikolatalar geldi, aldım.Ücretsiz kahvaltı davetiyeleri geldi,sormadım bile bu nedir diye,aldım.Bizzat belediye başkan adayları geldi,''tamamdır,oyum sana'' diye yalan söyledim.
Islak ve yarı çıplak birşekilde,bebeksi tenimle kapıyı açmaya çekinmedim.Takım elbiseli adamların karşısında ''abi yarım saat sonra seçim bürondayım'' dedim,yine yalan söyledim.
Foyamın ortaya çıkmasından korkuyorum.Velittin abi,özür dilerim.
Amacım bağcıyı dövmek değil,üzüm yemek.Ama şu saçma sapan broşürler,''bilmemne başkan adayı,beylikdüzüyle kucaklaşıyor'' temalı flyerların bana bir yararı yok.Bunu da böyle bilin.
Bir kalem,bir ajanda getirmediniz.Çikolata falan tamam da,ne bilim en azından bir masa örtüsü,çatal bıçak takımı falan getirin ulan.Kusura bakma dostum ama bizim orada göte göt derler!
Sesi güzel,kendi güzel,yer yer kadın sesi çıkaran ama aptallığına doymayıp ölüme kucak açan,voltasını alan Jeff Buckley kardeşimin şarkılarındaki gibi buruğum.Boş bir paint sayfası açıp fotoğraftan bakarak çizerkenki günlerimi özler gibiyim.
O incecik kol neydi öyle.O nasıl bir 'kıraş' idi?
Gariban bir kurt hayvanını zorla evcilleştirmek eğilimindeyim.
O orospu çocuğu balinaya da söylesinler,nasıl uyanıyormuş bizi bilgilendirsin artık.Buradan ona seslenmek istiyorum.Bak balina kardeş.Ağır mı uyursun hafif mi bize bildir!Biz kripteksi açalı çok oldu ama bak neredeyse sabah oldu,bu bilgiye ulaşamadık.Şerefsizlik yapma!
Sinirlendim şimdi.Özürümü de geri alıyorum!
Vay benim babam vayyy.Uç uç böcekleriyle,güzellemelerle başladığım yazımı bak nasıl bitirmek zorunda kaldım.
Ve hayat,bundan sen sorumlusun kardeş hiç kusura bakma!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder